17 Aralık 2014 Çarşamba

Bilim insanları ve buluşları

BİLİM İNSANLARI VE BULUŞLARI HAKKINDA KISA BİLGİ


Bilim insanı; evrendeki olayları ve olguları inceleyen, onun altında yatan gizemin kaynağını detaylıca araştıran ve nedenlerini anlamaya çalışan, anlayan ve anladıklarını basitleştirip kitlelerin anlayabileceği bir şekilde basitleştiren. Ayrıca, anladığı olguları ve doğal gizemi, yaşamı daha da kolaylaştıracak şekilde insanlığın hizmetine sunan kişidir. Bilim adamı ya da bilim insanı, geniş anlamda bilgileri elde etmek için sistematik bir faaliyet yapar. Daha sınırlı anlamda ise bilimsel yöntem kullanan bir bireydir. Bilim insanları bilimin bir veya birden fazla alanında uzman olabilir.
Tarihe ve insanlığa çok olumlu yada olumsuz katkıları olmuş ama gelişime kesin katkıda bulunmuş, bu uğurda dünya zevklerini bile bir kenara bırakıp bilime, insanlığa yön vermiş bazı önemli bilim adamlarından kısaca bahsetmek üzere makalemizi hazırladık işte önemli bazı bilim adamları ve kısa hayat hikayeleri ve buluşları. Hayatımıza bunca gelişmeyi katan bu insanlar kimmiş gelin hep beraber bakalım…

Albert Einstein (1879 – 1955)
Alman İmparatorluğu’nun Ulm kentinde dünyaya gelen Einstein, yaşamının ilk yıllarını Münih’te geçirdi. Lise eğitimini ve yüksek eğitimini İsviçre’de tamamladı; fakat bir üniversitede iş bulmada yaşadığı zorluklar nedeniyle birpatent ofisinde müfettiş olarak çalışmaya başladı.Alman asilli ABD’li fizikçi. Einstein, 20. yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi olarak nitelenebilir. Görelilik kuramını geliştirmiş, kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik ve kozmoloji dallarına önemli katkılar sağlamıştır. Newton mekaniğinin hakim olduğu uzay anlayışında bir devrim oluşturmuştur. Sadece matematik hesaplamalar ve denklemler ile oluşturduğu kuramları sonradan deneysel olarak defalarca doğrulanmıştır. E = mc2 denklemi ile formüle ettiği kütle-enerji eşdeğerliği yıldızların nasıl enerji oluşturduğuna açıklama getirmiş ve nükleer teknolojinin önünü açmıştır. Kuramsal fiziğine katkılarından dolayı 1921 Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülmüştür. 1955’te vefat etmiştir.

Archimedes (Arşimet) (MÖ 287-212)
Arşimet, Antik Yunan çağında bir koloni devlet olarak kurulmuş, günümüzde Siracusa ili olan yerde Milattan Önce 287 de Grek kökenli bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Syrakusai kralı Hieron, kendisine taç yapan bir kuyumcunun, altına belli ölçüde gümüş katarak yaptığından kuşkulanmış ve bu hilenin, taç bozulmadan ortaya çıkarılmasını istemişti. Arkhimedes bu işi gerçekleştirebilmek için uzun süre bir çözüm aradı. Bu konuda Vitruvius şöyle yazmıştı: “Arkhimedes, bu sorunun kafasını kurcaladığı bir gün hamamda banyoya giriyordu. Suya gömüldükçe, banyodan aynı oranda su taştığını farketti. Bu gözlem, ona aradığı şeyi buldurmuştu. İçini öyle bir sevinç kapladı ki, çırılçıplak sokağa fırladı ve “Eureka” (“Buldum!”) diye bağırarak evine koştu. Hemen taçla aynı ağırlıkta iki külçe yaptırdı; biri altından öbürü de gümüştendi. Bu iki külçe ve tacın aynı kaptan taşırdıkları su miktarını karşılaştırdı; böylece altına katılan gümüş miktarını bulmuş oldu.Yunanlı bir matematikçi ve mucit olanArchimedes birde suyun çıkartılması için spiral bir pompa icat etmiştir, Archiemedes vidası olarak adlandırılan bu pompa halen kullanılmaktadır. Kürenin hacmini bulmaya yarayan çeşitli hesaplamalar ve formüller bulmuştur. En çok sıvıların kaldırma gücü esaslan üzerinde yaptığı çalışmalar ile ünlüdür. Rivayete göre; küvetin içinde yıkanırken, suyun vücudunu kaldırdığını fark etmiş ve bu sayede suyun kaldırma kuvveti  bulmuştur. Sirakuza şehrindeki evinde bir buluş üzerinde çalışırken Romalı bir asker tarafından öldürülmüştür.

Thomas Edison (1847 – 1931)
İnsanlık tarihinin en büyük mucitlerinden biri olan Thomas Edison, 11 Şubat 1847’de Amerika’nın Ohio eyaletinde dünyaya gelmiştir. Thomas Edison’un üzerine yaklaşık 1000’i aşkın patent bulunmaktadır.Telefon, fonograf, elektrikli tren, demir madeni ayıracı, elektrikli aydınlatma ve diğer birçok icatta büyük katkılarda bulunmuştur. önemli icatlarında bazılarında Edison 1877 yılında ses veren ve ses kaydı yapan fonograf adlı cihazı icat etmiştir. Daha sonra 1 yılı aşkın  bir süre üzerinde çalışarak 21 Ekim 1879 yılında karbon flamanlı elektrik ampülün icadını yapmıştır.  Ayrıca otomatik tekrarlayıcı ve geliştirilmiş telgraf cihazını icat etmiştir. 1883′de hayatının en önemli icatlarından biri olan Edison etkisi denen olayı gerçekleştirmiştir; yani ısıtılmış bir filamanın moleküler boşlukta elektron yayılmasını bulmuştur. Genel olarak elektrikli ampulün mucidi olarak bilinir.

Isaac Newton (1642 – 1727)
İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, felsefeci ve simyacıdır. Newton, Galileo’nun deneyciliğini örnek almış ve deneyi doğayı araştırmanın ve bilimin tek yöntemi olarak görmüştür. 1667’de Trinity Kolej’ine öğretim üyesi olarak döndüğünde diferansiyel ve integral hesabın temellerini atmış, beyaz ışığın renkli bileşenlerine ayrıştırılabileceğini saptamış ve cisimlerin birbirlerini, uzaklıklarının karesi ile ters orantılı olarak çektikleri sonucuna ulaşmıştı. 1669’da beyaz ışığın bileşimi üzerinde bir teori ortaya atti. Newton ışığın küçük cisimlerden meydana geldiğini sanıyordu. Etki ile tepkinin ayni (eşit) olduğunu ileri surdu. Evrensel çekim yasasını keşfetti. Teleskopu icat etti. Gelmiş geçmiş bilim adamlarının en büyüklerinden biri olarak kabul edilen Newton, matematik ve fizikte çok önemli buluşlar gerçekleştirdi. Kısaca Newton buluşlarını sıralayacak olursak:
– Dışarıdan bir kuvvet etki etmediği sürece hareketsiz bir cismin hareketsiz kalmaya devam etmesi ve düzgün doğrusal hareket eden bir cisminde düzgün doğrusal hareketine devam etmesi yasası.
– Kuvvet uygulanan cisimlerde ivme oluşması
– Her etkiye eşit tersi yönde tepki kuvvetinin oluşması
– Yerçekimi yasası
– Optik yasası
bunları yazabiliriz.

Leonardo Da Vinci (1452 – 1519)
Asıl adı “Leonardo di ser Piero da Vinci” olan Leonardo da Vinci İtalya’da doğmuş, 1452-1519 yılları arasında yaşamıştır. Belki pek çoğumuz Leonardo da Vinci’yi ressam kimliğiyle tanıyoruz. Mona Lisa’nın yanı sıra; Kayalıklar Bakiresi, Son Akşam Yemeği, Bacchus gibi diğer önemli eserlerin de sahibi olan Leonardo da Vinci’nin pek bilinmeyen yönlerinin olduğu da bir gerçek. Vinci’nin bir ressam olmasının yanı sıra mühendis, mucit, mimar, filozof, matematikçi, heykeltıraş ve anatomi ile ilgilenen bir bilim adamı kimliğine de sahip olması, bu isime eşsiz bir önem kazandırıyor. İtalyan fizikçi-astronom ve yazar Modern mekaniğin kurucularından fizik kanunları açıklamak için matematiğin kullanılmasında büyük rol oynamıştır. Birçok deneyin sonucunda cisimlerin boşlukta düşmesi yasasını keşfetmiş, atalet ilkesini ilk kez formüle etmiş. Hızların oluşumu ilkesini sezinlemiş ve sarkacın salınımındaki ki eş zamanlığı saptamıştır. Astronomide dürbünü kullanarak evrenin gözlenmesinde bir devrim yaratmıştır. Ayın engebelerini, Jüpiter gezegeninin başlıca uydularını, Venüs’ün safhalarını ve Samanyolunda yıldızların varlığını keşfetmiştir.

Galileo Galilei (1564 -1642)
Galileo Galilei 1564 -1642 yılları arasında yaşamış ve bilim devriminde azımsanmayacak katkısı olmuş bir bilim insanı. O dönemlerde yaşamış çoğu bilim insanı gibi tek bir alanda sınırlı kalmamış; fizik, matematik, astronomi ve felsefe konularında çalışmalarda bulunmuş. Sıkılıkla kendisinden modern gözlemsel astronominin babası ve modern bilimin kurucusu olarak bahsedilir. Galilei, günlük gözlemlere uyan bu Aristotelesçi yaklaşımı eylemsizlik prensibi ile yıkmıştır. Eylemsizlik prensibine göre, kendi haline bırakılan cisim, herhangi bir kuvvet etkisinde kalmadığı sürece, durumunu korur, yani hareket halinde ise hareketine, sükunet halinde ise sükunetine devam eder. Galilei’nin üstü kapalı olarak ifade ettiği, Newton’un ise formüle ettiği bu prensip ile yeni bir hareket kavramı ileri sürülmüş oldu. Galileo’nun hareket konusunda çözüm getirdiği bir diğer konu da serbest düşme hareketi ile ilgilidir. Düşen bütün cisimlerin aynı ivmeye sahip olduğunu göstererek, serbest düşmenin sabit ivmeli bir hareket olduğunu saptamış ve serbest düşmede alınan yolun zamanın karesiyle orantılı olduğunu (S=1/2 gt2) göstermiştir. Galilei teleskopu astronomik amaçla kullanan ilk bilim adamıdır. 1609 yılında yaptığı bir teleskopla önemli gözlemler yapmış ve bu gözlemleri Yıldız Habercisi (Siderius Nuntius) adlı kitabında vermiştir.

Pierre Curie (1859-1906)
Sarbonne Üniversitesini bitirdikten sonra bilimsel araştırmalara başladı. . Pierre Curie 1895’de öğrencilerinden Polonyalı Marie Skladowska (Marie Curie) ile evlendi. 1880’de piezoelektrik olayını 1893’te mıknatısın sıcaklığa bağlılığını açıklayan “Curie Yasası” nı buldu. Bu yasaya göre bütün ferromanyetik cisimlerin manyetik özelliklerini “Curie sıcaklığı” adi verilen bir sıcaklığın üzerinde değişir. Esi Marie Curie ile birlikte yaptığı araştırmalar sonucu 1898’de uranyumun bozunma ürünlerinden olan iki yeni elementi “polenyum” ve “radyum”u elde etmeyi basardılar. 1900 de radyumdan yayılan ısınların havayı iyonlastırdığını görerek bu ışınların elektrik yüklü olduğunu ortaya koydular. Fizik konusundaki asıl başarısı üzerinde karısıyla beraber çalıştığı radyoaktivite keşifleridir. Bu çalışmaların sonunda 1903’de Nobel Fizik Ödülü’nü kazandılar. Pierre Curie 1905’de İlimler Akademisi üyesi seçildikten 1 yıl sonra Paris’de bir trafik kazasında öldü.

Louis Pasteur (1822 – 1895)
Fransız kimyacı ve biyolog. 1822 yılında Fransa’nın Dole şehrinde doğdu. Pasteur, kimyager ve daha sonra bakteriyolog olarak görev yaptığı süre boyunca, tıbbın ilerlemesine büyük katkılarda bulundu. Mikropların kendiliğinden üremesi diye bir şeyin söz konusu olmadığını gösterdi. Bulaşıcı hastalıklar üzerinde çalıştı. Sarbon hastalığının mikrobik olduğunu kanıtladı. Sarbon ve kuduz asısını buldu. Pasteur, yaptığı çalışmalara olan inancı sayesinde, kuduz ve ipek böceği hastalıklarına çare bulmuştur. Bunun yanı sıra, sütün bozulmasını önleyecek bir yöntemi de keşfetti. Bu keşfinde süt 140 Fahrenheit’ta yarım saat ısıtılmakta, sonra da hızlı bir şekilde soğutulmaktadır. Soğutulan sütün streilize edilmiş kapalı kaplara konulması gerekmekteydi. Pasteur’ün bulmuş olduğu bu yöntem, bugün de sütü mikroplardan korumak ve arındırmak için kullanılan bir yöntemdir. Bu yönteme verilen ad da buluşu yapan kişi olan Pasteur’ün adıyla türetilmiş olan Pastörize denmektedir. Insan yaşamını doğrudan etkileyecek önemli buluşlara imza atan az sayıdaki bilim adamından biri olarak sayılır. 1895 yılında vefat etmiştir.

Robert Boyle (1627 – 1691)
İrlanda doğumlu İngiliz bilim adamı. On dört çocuklu zengin bir aileden gelir. Üstün yetenekli olan Böyle, sekiz yaşında İngiltere’nin en büyük ve en ünlü koleji olan Eton’a girer. Kısa sürede Latince ve Fransızcayı, daha sonra Grekçe ve daha bir iki eski dili öğrenir. On bir yaşında Avrupa ülkelerini gez­meye çıkarılan Böyle, 1641’de İtalya’ya gittiğinde Galileo’nun etkisi altında kalır ve yaşamını bilime adamaya karar verir. Ülkesine dönünce Oxford Üniversitesi’nde öğrenimini sürdürür. 1660’ta kendilerine “Görünmez Kolej” adını veren ve bilimde de­neysel yöntemi savunan bir grup bilim adamıyla birlikte “Royal Society” (Kraliyet Bilim Akademisi)’yi kurar. Böyle, bilim tarihindeki seçkin yerini kendi adını taşıyan yasayı bulmasına borçludur. Gazlara ilişkin bu yasa önemli bir ilişkiyi dile getirir: “Bir gazın oylumu basıncıyla ters orantılıdır.” Bu genelleme daha sonra, özellikle Jacques Charles tarafından “sabit sıcaklık altında” koşulu eklenerek ifade edilmiş­tir. Böyle ses hızı, renklerin nedeni, kristallerin yapısı, durağan elektrik gibi konu­larla da ilgilenmiş, havasız yerde hayvanların yaşayamayacağını göstererek oksijeni bulmaya çok yaklaşmıştı. Bilimsel yapıtları arasında en çok bilineni, “Kuşkucu Kim­ya Bilgini” adını taşımaktadır. Boyle hava, boşluk, yanma ve solunum üzerinde deneyler yapmıstır.1662’de sabit bir sıcaklıktaki gazın basıncı ile hacminin ters orantılı olduğunu gözlemlemiştir. Bu ilişki Boyle Yasası olarak adlandırılmıştır. Boyle, ayrıca; asitler, alkaliler, yoğunluk, kırılma ve kristallerin şekilleri ve yapılışı üzerinde de çalışmıştır.

Alfred Nobel (1833 – 1896)
Dinamiti icat eden ünlü İsveçli kimyacıdır. Nobel Armağanları’nın da kurucusu olarak bütün dünyada tanınmıştır. Alfred Nobel, Stockholm’da doğdu. Leninilgrad’da okudu. Daha sonra Amerika’da tanınmış mühendis John Ericcson’un yanında Alfred Nobel mühendislik öğrenimi yaptı. İsveç’e döndükten sonra, babasının fabrikasında çalışmaya başladı. Bu arada, nitrogliserinüzerinde deneyler yapıyordu. Nitrogliserin’i patlayıcı madde olarak kullanma yollarını araştırdı. 1863 yılında Stockholm’de az miktarda nitrogliserin yapmaya başladı. En sonunda, nitrogliserin kullanarak yeni bir patlayıcı madde yapmayı başardı. Birkaç ay süren araştırmalar sonunda meydana gelen bir patlama sonucu laboratuar yıkıldı. Bu çok korkunç bir patlayıcı maddeydi. Bulunduğu yerlerde o kadar çok kazaya yol açıyordu ki, İsveç halkı Nobel’i halk düşmanı ilan etmek zorunda kaldı. Nobel, buna rağmen, icadı üzerinde çalışmaktan çekinmedi. 1867’de, nitrogliserini emici bir maddeyle birleştirip, yeni bir patlayıcı madde meydana getirdi. Bu maddenin bir iyiliği varsa, o da rahatça bir yerden bir yere götürülebilmesiydi. Nobel, yeni icadına «dinamit» adını verdi. Birkaç yıl içinde de icadı sayesinde dünyanın en zengin adamlarından biri oluverdi. Nobel, edebiyata da meraklıydı. Birçok roman, piyes yazmıştır; yalnız, bunlar kendisine pek ün kazandırmamıştı. Öte yandan, Nobel daima hastalıktan şikayetçiydi. Bu yüzdende sinirleri adam akıllı bozulmuştu. Dinamiti icat ettikten sonra bunlara bir de vicdan azabı eklendi. Barışçı gayelerle ortaya çıkardığı dinamit, dünyanın her yerinde binlerce insanın ölümüne, binlerce yuvanın yıkılmasına yol açmıştı. Nobel bu insanların ölümlerinden, felakete uğramalarından hep kendini sorumlu tutuyordu. Bu vicdan azabından kurtulmak için dinamitten kazandığı bütün paraların barışçı gayelerle çalışan, insanlığa faydası dokunan kimselere verilmesini vasiyet etti. Böylece, Nobel Armağanları da doğmuş oldu.

Benjamin Franklin (1706-1790) 
Boston, Massachusetts’de doğan Franklin matbaacı, devlet adamı, üretken bir yazar ve mucitti. Caddelerin ışıklandırmasını gerçekleştirmiş ve Amerikan posta sistemini yeniden organize etmiştir. Ayrıca; düşük yakıt tüketimine sahip Franklin sobasını, paratoneri, çift odaklı mercek gözlüğünü, ilk kopyalama makinesini ve mızıkayı icat etmiştir. Elektrik üzerine yapmış olduğu deneyler Franklin’in en çok bilinen bilimsel çalışmasıdır, Elektrik akımının yüklü mikroskobik parçacıklarının hareketinden ibaret olduğunu kavrayan Franklin elektrik akımı akış modeli geliştirmiştir. Ünlü uçurtma deneyi ile yıldırımın elektriğin bir türü olduğunu kanıtlamıştır. Bir çok kişinin bildiği üzere 100 doların üstünde Benjamin Franklin’in resmi bulunmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder